Tasdiksiz Deftere Kaydedilen Belgelerdeki KDV İndirimi
I- GİRİŞ
Katma Değer Vergisi bir tüketim vergisidir ve asıl hedefi tüketicidir. KDV’yi benzer vergilerden ayıran ve ona üstünlük sağlayan en önemli özelliği, bünyesinde vergi indirimi mekanizmasına sahip olmasıdır. KDV’nin bütün özellikleri vergi indirimi mekanizmasında birleşir, sistemin bel kemiği, taşıma kolunu ve temel taşıdır. KDV için bu derece önemli olan indirim mekanizması için gereken şartlar KDV Kanunu’nda açık ve net bir şekilde belirtilmiş olup bu şartlara uyulmadığı takdirde indirim mekanizması çalışması mümkün olmamaktadır.[1]
Bu makalemizde KDV indirim mekanizmasının genel olarak işleyişi anlatılacak olup tasdik işlemi yapılmayan yasal defterlere dayanılarak indirim konusu yapılan vergilerin KDV Kanunu açısından değerlendirilmesine yer verilecektir.
II- YASAL MEVZUAT
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 220. maddesi tasdike tabi olan defterler tek tek belirlenmiş olup tasdik işleminin defterlerin tasdiki bölümündeki esaslara uygun olarak yapılması gerektiği belirtilmiştir. VUK 221. md. “Tasdik zamanı” başlıklı maddesi kanunda şu şekilde düzenlenmiştir. “Bu Kanunda yazılı defterleri kullanılacak olanlar, bunları aşağıda yazılı zamanlarda tasdik ettirmeye mecburdurlar:
1- Ötedenberi işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda;
2- Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler; defterlerin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda;
3- (Değişiklik: 04.12.1985-3239/17 md.) Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler, işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden itibaren on gün içinde;
4- Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce.
222 Madde “Tasdiki yenileme” başlıklı maddesinde “Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığı’nca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mezkûr Kanun’un 352. maddesinin 8 numaralı bendinde; “Tasdiki mecburi olan defterlerden herhangi birinin tasdik muamelesinin yaptırılmamış olması (Kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik ettirilenler tasdik ettirilmemiş sayılır.)” birinci derece usulsüzlük fiili olarak hüküm altına alınmıştır.
Yine aynı Kanun’un 30. maddesi 3. bendi gereğince tutulması mecburi olan defterlerin tasdik ettirilmemiş olması re’sen takdir nedeni olarak belirlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde Vergi İndirimi düzenlenmiş olup 29/1. maddesinde “mükellefler yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi’nden bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler” denildikten sonra aynı maddenin “a” bendinde mükellef kurumların kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura vb. vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirim konusu yapabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un “İndirimin Belgelendirilmesi” başlıklı 34/1. maddesinde ise; “1. Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait Katma Değer Vergisi, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebilir.” hükmü yer almaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde ise vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükmün bir gereği olarak, mükelleflerin KDV Kanunu’nun 29. maddesinde belirtilen vergi indiriminden yararlanabilmelerinin ön şartı, kendilerine yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili fatura ve benzeri belgelerin gerçeği yansıtması ve vergi indirimine esas oluşturan mal ve hizmet alımları için gerçekte Katma Değer Vergisi ödenmesidir.
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. ve 34. maddelerine göre yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabilmesi;
– Mükellef kuruma yapılan gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifası olması,
– İndirime konu edilecek KDV’nin fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi,
– KDV’nin ayrıca gösterildiği bu fatura ve benzeri vesikaların da kanuni defterlere kaydedilmesi,
Bu üç şartın bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Buna göre, bir mal teslimi ve hizmet ifası içermeyen (sahte) vesikalarda yer alan katma değer vergisinin–bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmiş olsa bile-indirim konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü bu durumda düzenlenmiş görünen kimse tarafından hazineye borçlanılan ve faturayı kullanan tarafından da ödenen (veya ödemiş görünen) herhangi bir vergi yoktur. Bu nedenle katma değer vergisinin indirim sistemi gereği bir tarafça Hazineye ödenmeyen (veya borçlanılmayan) bir verginin diğer tarafça indirilmesi söz konusu olmayacaktır.
III- DANIŞTAY KARARLARI VE ÖZELGELER
Tasdiksiz defterlere yazılı KDV’nin indirimi konusunda Vergi Mahkemeleri ve Danıştay’da kendi içinde farklı görüşlere sahiptir. Yargının şekli esas alan ve tasdik ettirilmemiş defterlerin yasal olamayacağı yönünde kararları mevcut olmakla birlikte, maddi olayın özünün araştırarak KDV’nin doğruluğunu ortaya çıkarmaya yönelik kararları da mevcuttur. Örneğin Danıştay 7. Dairenin 07.11.2001 tarihli kararında; “Her ne kadar defter tasdik ettirilmemesi re’sen takdir sebebi ise de, bu defterlerin tasdik ettirilmeden kullanılması, defterlerin “yasal” olma özelliğini ortadan kaldırmamaktadır.” demek suretiyle tasdik ettirilmeden kullanılan defterlere kayıtlı beyanlara itibar edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bunun yanı sıra konuyla ilgili olarak Danıştay 1. Dairesi’nin 14.02.1996 tarih ve 1996/77 E. 1996/686 K. sayılı kararında “Defterlerde noter tasdikinin olmaması KDV indirim hakkını ortadan kaldırmayacağı, bu defterlerde kaydedilen belgelerde gösterilen KDV indiriminin kabul edilmesi gerektiği” belirtilmiştir.[2]
T.C Danıştay Vergi Dava Daireler Kurulu 29.03.2017 Tarih ve E:2017/96 K:2017/179 Sayılı kararında Katma Değer Vergisi’nin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler üzerinde gösterilmesi ve söz konusu belgelerin usulüne uygun bir biçimde tutulması zorunlu defterlere kaydının yapılmış olması gerektiği, davacı tarafından bilgisayarda tutulduğu iddia edilen ancak, hangi veri ortamında üretildiği, dayanakları ve güvenirliğinin ne şekilde saptandığı belirsiz olan kayıtların esas alınarak kanıt olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, izinsiz ve tasdiksiz bilgisayar kayıtlarının yasal defter olarak kabul edilemeyeceği hakkında mükellefin aleyhine karar vermiştir.[3]
Çanakkale Defterdarlığı Gelir Müdürlüğü tarafından verilen 16.02.2012 tarih ve B.07.4.DEF.0.17.10.00-KDV-2010-02-15 sayılı özelge’de “Vergi Usul Kanunu’nun 30/3. maddesine göre re’sen tarhiyat nedeni olup, bu defterlere kaydı yapılan belgelerde yer alan KDV’nin de indirimi Kanun’un 29 ve 34. maddeleri gereğince mümkün bulunmamaktadır.
Ancak, yapılacak incelemede ya da dönem matrahının takdiri sırasında tasdik ettirilmemiş defterlere kaydedilen belgelerin gerçek olduklarına kanaat getirilmesi ve bu verginin satıcı tarafından beyan edildiğinin tespit edilmiş olması kaydıyla bu belgelerdeki KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.” açıklamasına yer verilmiştir.
IV- SONUÇ
Bu makalemizde Katma Değer Vergisi’nin olmazsa olmazı olan indirim mekanizmasının doğru olarak çalışması için gereken şartlar anlatılmaya çalışılmış olup yargı kararları ve vergi idaresinin defterlerin tasdiksiz olması halinde mükelleflerin indirim haklarının nasıl kullanabileceği anlatılmaya çalışılmıştır. Her ne kadar bir birinden farklı yargı kararları mevcut olsa bile vergi incelenmesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğru olduğunun araştırılarak tespit edilmesi gerektiği hususu gözönüne alındığında mükelleflerin defterlerin tasdiksiz olması tek başına indirim mekanizmasının çalışmasına engel olmadığı mükelleflerin mal veya hizmet alımı yapmış olduğu mükelleflerin defterlerinin incelenerek mükellef beyanı ile uyumlu olması halinde indirim mekanizmasından faydalandırılması gerekmektedir.
KAYNAKLAR :
* Vergi Müfettiş Yardımcısı
[1] Nuri DEĞER, Açıklamalı ve Uygulamalı Katma Değer Vergisi Kanunu, Yaklaşım Yayıncılık, Temmuz 2016, 1198
[2]http://ezgiefendioglu.av.tr/makaleler/defterlerin-tasdiksiz-olmasi-nedeniyle-kdv-indiriminden-faydalanamama-vergi-idaresinin-uygulamalari-ve-yarginin-gorusu
[3] http://bmmgd.org.tr/pages/news/37/yasal-belgelerin-deftere-kayit-edilmemesinin-kdv-acisindan-sonuclari
KAYNAK : ‘OĞUZHAN ARPAÇ’