MALİYE BAKANLIĞI ÖZELGELERİ
Maliye Bakanlığı Özelgesi |
Tarih : 01.03.2016 |
Sayı : 25953680-002-5
GVK Md. 68 KDVK Md. 29 |
SERBEST MESLEK KAZANCINDAN İNDİRİLEBİLECEK GİDERLER |
Serbest meslek erbabının işyerinde kullandığı; temizlik, büro malzemeleri, kırtasiye ve işyeri mutfağında tükettiği yiyecek ve içecek gibi gıda maddeleri, doğalgaz, elektrik, su ve diğer bakım için kullanılan hırdavat malzemeleri giderleri ile emekli maaşından kesinti yapılmak suretiyle ödenen sosyal güvenlik destek primlerinin mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği; tüketime konu olan ve fatura düzenleme haddi altında kalan kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri, gıda gibi genel giderler için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edileceği; bu belgelerde ayrıca gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabileceği hk.
Özelge talep formunuzda, Mali Müşavirlik faaliyetiniz nedeniyle gelir vergisi mükellefi olduğunuz, mesleğinizi icra ederken işyerinize ait günlük temizlik, büro malzemeleri, kırtasiye, mutfağınızda tükettiğiniz yiyecek ve içecek gibi gıda maddeleri aldığınız, bunun dışında zaman zaman doğalgaz, elektrik, su ve diğer bakım için hırdavat malzemeleri ve hizmet alışlarınızın olduğu, bu giderlerinizin genellikle fatura alma sınırlarının altında olduğu belirtilerek, bu gibi giderlerinize ait aldığınız ödeme kaydedici cihaz fişleri ve perakende satış fişlerinin serbest meslek kazanç defterine kaydedilip serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek gider olarak yazılıp indirim konusu yapılıp yapılamayacağı, bu belgelerdeki katma değer vergilerinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli olduğunuz, emekli maaşınızdan işyerinizi açtığınız tarihten itibaren % 15 sosyal güvenlik destekleme primi olarak kesinti yapıldığı, yıllık kesinti tutarlarının hasılattan veya yıllık gelir vergisi beyannamesinde gelir vergisi matrahından indiriminin yapılıp yapılamayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65. maddesinde;
“Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.”
Aynı Kanun’un “Serbest Meslek Kazancının Tespiti” başlıklı 67. maddesinin birinci fıkrasında; “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine aynı Kanun’un “Mesleki Giderler” başlıklı 68. maddesinde de, “Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir.
- Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgahlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.
…
- Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar.
…”
hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 30. maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde, “4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan almakta oldukları aylıklarının %15’i oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir…” denilmiş, aynı Kanun’un 88. maddesinde ise kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, aynı Kanun’un 4. maddesinde sigortalı sayılanlar, 60. maddesinde genel sağlık sigortalısı sayılanlar belirtilmiş olup, “Prim Ödeme Yükümlüsü” başlıklı 87. maddesinin (b) bendinde ise hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından prim ödeme yükümlüsü olduğu hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan genel giderlerin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için kazancın elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip olması gerekmektedir.
Bu düzenlemelere göre işyerinizde kullandığınız; temizlik, büro malzemeleri, kırtasiye ve işyeri mutfağında tükettiğiniz yiyecek ve içecek gibi gıda maddeleri, doğalgaz, elektrik, su ve diğer bakım için kullanılan hırdavat malzemeleri giderleri ile faaliyetinizle ilgili olarak hizmet alış giderlerinizin Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan genel giderler kapsamında, serbest meslek faaliyetiniz dolayısıyla emekli maaşınızdan kesinti yapılması suretiyle ödenen sosyal güvenlik destek primlerinizin ise aynı fıkranın (8) numaralı bendine göre mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nun;
– 1/1. maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
– 29. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,
– 34. maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV’nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği
hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (III/C-5.) bölümünde;
“204 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; “Ancak, mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak; işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (Kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen Kanuni haddi aşmayan diğer bir anlatımla perakende satış fişi (veya yazar kasa fişi) düzenleme sınırları içinde kalan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak uygun görülmüştür.
İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerekmektedir.”
Ayrıca, 206 sıra numaralı Vergi Usul Genel Tebliğinin (G) bölümünde; “3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince mükelleflerin, faaliyetleri ile ilgili olarak yapmış oldukları mal ve hizmet alımlarına ilişkin alış vesikalarında ayrıca gösterilen katma değer vergisinin, belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması şartıyla, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Bu durumda, sözü edilen Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde gider belgesi olarak kabul edilen perakende satış veya yazar kasa fişlerinde ayrıca gösterilen katma değer vergisi, bu belgelerin kanuni defterlere de kaydedilmesi şartıyla, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacaktır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
KDV mükelleflerinin işletmelerinde tüketime konu olacak kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri, gıda gibi genel giderlerin ödeme kaydedici cihaz fişi ile tevsik edilmesi mümkündür. Ancak, bunlar dışında kalan alış ve giderler ödeme kaydedici cihaz fişi ile tevsik edilemeyeceğinden, söz konusu belgelerde yer alan KDV de indirim konusu yapılamaz.
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, serbest meslek faaliyetinizin icra edilmesi ile ilgili olmak kaydıyla yapmış olduğunuz kırtasiye, büro, temizlik malzemeleri ve gıda harcamalarına ilişkin KDV’nin yukarıda belirtilen şartlar dahilinde indirim konusu yapılması mümkündür.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça bu Kanun’a göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükmüne yer verilmiş, 229. maddesinde, fatura, ”… satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” şeklinde tanımlanmış, 231. maddesinin 5. bendinde, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232. maddesinin birinci fıkrasında; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları, ikinci fıkrasında, bunlar dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2015 takvim yılı için 880 TL’yi geçmesi veya bedeli 880 TL’den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecbur olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, aynı Kanun’un 233. maddesinde; “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin fatura vermek mecburiyetinde olmadıkları satışları ve yaptıkları işlerin bedelleri aşağıdaki vesikalardan herhangi biri ile tevsik olunur.
- Perakende satış fişleri;
- Makineli kasaların kayıt ruloları;
- Giriş ve yolcu taşıma biletleri…”
hükmü bulunmaktadır.
Öte yandan, 167 sıra numaralı Vergi Usul Genel Tebliğinde birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin Vergi Usul Kanunu’nun 232. maddesinde beş bent halinde sayılan kimselere sattıkları emtia veya yaptıkları işler için satılan emtianın veya yapılan işin bedeli ne olursa olsun fatura vermelerinin, emtiayı satın alan veya hizmeti yaptıran bu kimselerinde fatura istemelerinin ve almalarının zorunlu olduğu ve bunlar için perakende satış fişlerinin geçerli olmayacağı açıklanmıştır.
Ancak, daha sonra yayımlanan 204 ve 206 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile bu düzenlemeye bazı istisnalar getirilerek, mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür. İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi ve defterlere, faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerektiği açıklanmıştır.
Buna göre, kırtasiye, büro, mutfak, temizlik malzemeleri ve gıda maddeleri gibi sadece iş yerinizde kullanmak ve tüketmek amacıyla satın aldığınız ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Maliye Bakanlığı Özelgesi |
Tarih : 19.02.2016 |
Sayı : 25410040-2015[120/4]-8
GVK Geç. Md. 80 |
TEŞVİK BELGESİNDE ÖNGÖRÜLEN İŞÇİ SAYISININ ALTINDA İŞÇİ ÇALIŞTIRILMASI HALİNDE GELİR VERGİSİ STOPAJ DESTEĞİNDEN YARARLANILMASI |
Aranan diğer şartların sağlanması koşuluyla, teşvik belgesinde öngörülen işçi sayısının altında işçi çalıştırılması halinde de fiilen çalıştırılan işçiler için gelir vergisi stopaj desteğinden faydalanılabileceği hk.
Özelge talep formunda, (…) Vergi Dairesi Müdürlüğün mükellefi olduğunuz belirtilerek, Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğünden alınan yatırım teşvik belgesi kapsamında gelir vergisi stopajı teşvikinden faydalanabilmek için; teşvik belgesinde öngörülen işçi sayısının altında işçi çalıştırılması halinde gelir vergisi stopaj desteğinden faydalanılıp faydalanılamayacağı hususunda bilgi talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 80. maddesinde, “Bakanlar Kurulunca istatistiki bölge birimleri sınıflandırması, kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri dikkate alınmak suretiyle belirlenen illerde yapılacak yatırımlar için Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31.12.2023 tarihine kadar gerçekleşen yatırımlarda teşvik belgelerinde öngörülen ve fiilen istihdam edilen işçilerin ücretlerinin sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin brüt tutarına tekabül eden kısmı üzerinden hesaplanan gelir vergisi, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan tarihten itibaren 10 yıl süreyle verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilir.
Birinci fıkraya istinaden terkin edilecek verginin hesabında, öncelikle 32. maddede yer alan asgari geçim indirimi dikkate alınır.
Yatırımın tamamlanamaması veya teşvik belgesinin iptal edilmesi halinde, gelir vergisi stopajı teşviki uygulaması nedeniyle terkin edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.
Yatırımın faaliyete geçmesinden önce devri halinde devralan, aynı koşulları yerine getirmek kaydıyla gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanır.
Yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devri halinde, gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise kalan süre kadar devralan yararlanır.
Bu madde kapsamındaki gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlananlar, diğer kanunlarda yer alan aynı mahiyetteki hükümlerden ayrıca yararlanamazlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı, 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “4.6 Uygulamanın Esasları” başlıklı bölümünün 5. fıkrasında;
“Yatırım kapsamında işyerlerinin kaç işçi çalıştırdığının belirlenmesinde, teşvik belgesinde kayıtlı istihdam sayısını aşmamak kaydıyla her bir işyeri itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgesinde gösterilen işçi sayısı dikkate alınacaktır. Gelir vergisi stopajı teşvikinden faydalanmaya başlanılan ilk ay için verilecek muhtasar beyanname ile birlikte bir defaya mahsus olmak üzere teşvik belgesinin tasdikli örneğinin de verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, teşvik belgesinin Ekonomi Bakanlığınca revize edilmesi halinde teşvik belgesinin tasdikli örneğinin revize tarihini takip eden ilk muhtasar beyanname ile birlikte ilgili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.” açıklamaları yer almaktadır.
Bu açıklamalar kapsamında, 283 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin “4.5 Fiilen çalışma zorunluluğu” başlıklı bölümündeki hususlara da uyulmak kaydıyla, gelir vergisi stopaj desteğinden yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.
Maliye Bakanlığı Özelgesi |
Tarih : 13.01.2016 |
Sayı :21152195-130[28-2016-02.5828]-13-55
KDVK Md. 1, 28 |
İCRA DAİRESİNCE SATIŞI YAPILAN TORNA TEZGAHININ TESLİMİNDE KDV ORANI |
İcra Dairesince satışı yapılan torna tezgahlarının, İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin;
84.58 Metal işlemeye mahsus torna tezgahları (tornalama merkezleri dahil)
84.59 Metalleri talaş kaldırmak suretiyle delmeye, raybalamaya, frezelemeye, diş açmaya veya vida yuvası açmaya mahsus takım tezgahları (kızaklı işlem üniteleri dahil) [84.58 pozisyonundaki torna tezgahları (tornalama merkezleri dahil) hariç]
olması halinde teslimlerinde yüzde 8 oranında; yukarıda sayılanlar dışında olmaları halinde ise genel oranda (yüzde 18) KDV uygulanması gerektiği hk.
Özelge talep formunuzda; (…) İcra Dairesince satışı yapılan ikinci el torna tezgahının tesliminde uygulanacak KDV oranı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-d maddesinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların KDV’ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
KDV oranları, KDV Kanunu’nun 28. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.
BKK eki II sayılı listenin B/29. sırasında, 18.12.2007 tarihli ve 2007/13007 sayılı Kararnamenin eki İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin;
84.58 Metal işlemeye mahsus torna tezgahları (tornalama merkezleri dahil)
84.59 Metalleri talaş kaldırmak suretiyle delmeye, raybalamaya, frezelemeye, diş açmaya veya vida yuvası açmaya mahsus takım tezgahları (kızaklı işlem üniteleri dahil) [84.58 pozisyonundaki torna tezgahları (tornalama merkezleri dahil) hariç]
yer almaktadır.
Buna göre, (…) İcra Dairesince satışı yapılan torna tezgahlarının yukarıda sayılanlardan olması halinde teslimlerinde % 8 oranında; yukarıda sayılanlar dışında olmaları halinde ise genel oranda (% 18) KDV uygulanması gerekmektedir.
Yazarlar : ‘- -‘