GENEL
MEHMET MOLLAİSMAİLOĞLU Tarafından Tarihinde yazıldı
Bu yazı 8.326 defa okundu

Asgari İşçilik Hesaplamasında Kadın Sigortalıların Hizmetleri Dikkate Alınacak mı?


I- GİRİŞ

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun(1) 85. maddesi uyarınca getirilmiş bulunan asgari işçilik uygulaması; kapsama giren işyerlerinden yeterli işçilik bildiriminde bulunulup bulunulmadığının tespitini ve yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının Sosyal Güvenlik Kurumu’nca tahsilini içeren bir sosyal sigortalar düzenlemesidir.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), şimdiye kadarki uygulamasında belirlenen ağır ve tehlikeli işlerde sigortalı olarak bildirilmiş bulunan kadın sigortalıların hizmetlerini asgari işçilik hesaplamalarına dâhil etmemekte idi. Zira Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği(2) uyarınca kadınların inşaat işyerleri vasfındaki ağır ve tehlikeli işlerde çalışamayacağı iş mevzuatında düzenlenmiş bulunuyordu.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu(3) sonrasında Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği 30.12.2012 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Bu kapsamda SGK’nın kadın sigortalıların hizmetlerinin asgari işçilik işlemlerinde dikkate alınmaması ile ilgili uygulaması da değişmiş bulunmaktadır. SGK’nın 10.12.2013 tarih ve 2013-41 sayılı Genelgesi(4) ile daha evvel çıkartılmış bulanan 2011/13 sayılı Genelge(5) üzerinde değişiklik yapılmış, son değişik ile asgari işçilik uygulamalarında kadın sigortalıların hesaba dâhil edilip edilmeyeceği hususu aydınlatılmıştır.

Bu makalede öncelikle Türkiye sosyal güvenlik mevzuatında asgari işçilik uygulamalarının tanımı ve kapsamı genel hatlarıyla açıklanmış, sonrasında ağır ve tehlikeli işler mevzuatındaki son değişikliklere değinilmiş ve nihayetinde ağır ve tehlikeli işyerlerinde çalışan kadın sigortalıların asgari işçilik hesabında dikkate alınıp alınmayacağı hususu irdelenmiştir.

II- ASGARİ İŞÇİLİK UYGULAMASI

Asgari işçilik uygulaması, Türkiye sosyal güvenlik sisteminde uygulanan bir sosyal sigortalar düzenlemesidir. Uygulamanın temel amacı işyerlerinde sigortalılığı teşvik etmek ve eksik sigorta bildirimlerinin önüne geçerek sosyal güvenlik bütçesinin prim kayıplarını azaltmaktır. Asgari işçilik uygulaması ile, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 85. maddesinin ikinci fıkrası ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin(6) 110, 111 ve 112. maddelerine istinaden yapılan araştırma işlemi sonucunda kapsama giren işyerlerinde SGK’ya yeterli işçilik bildiriminde bulunup bulunmadığı tespit edilmektedir.

İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak SGK’ca tespit edilmektedir. Söz konusu tespitler, SGK’nın denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır(7).

Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işler ve özel nitelikteki inşaat işleri asgari işçilik uygulamasının kapsamına girmektedir. Bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı Sosyal Güvenlik Kurumu’nca araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, 5510 sayılı Kanun’un 89. maddesi gereği hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilir. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödendiği veya ödeneceğinin işveren tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde borç kesinleşir. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya SGK’ca işyerinin denetlenmesine gerek görülmesi durumunda SGK’ca inceleme yapılmaktadır.

Yapılacak inceleme sonucunda SGK’ya bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re’sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 5510 sayılı Kanun’un 88 ve 89. maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilecektir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kurum’a itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. SGK’ca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.

Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca, Kuruma asgarî işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca 102. maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (c) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası uygulanmaktadır.

Araştırma yapılırken, ihale konusu işlerde kesin kabulün ya da geçici kabulün noksansız yapıldığı, özel nitelikteki inşaat işyerlerinde de inşaatın bitirildiği tarihe kadar SGK’ya bildirilmiş olan işçilik miktarı dikkate alınır. İşin başlangıç tarihinden önce ve bitim tarihinden sonra yapılan bildirimler araştırma işleminde dikkate alınmaz. Ancak, aksine tespit yoksa iptali de yapılmaz.

Asgari işçilik uygulamasında, işin yürütümü için gerekeli olan asgarî işçilik tutarının tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik oranları SGK Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu’nca yapılmaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumu, şimdiye kadarki uygulamasında inşaat işyeri vasfındaki ağır ve tehlikeli işlerde sigortalı olarak bildirilmiş bulunan kadın sigortalıların hizmetlerini asgari işçilik hesaplamalarına dâhil etmemekte idi. Zira 4857 sayılı İş Kanunu ile Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği uyarınca kadınların inşaat işyeri olarak çalışan ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamayacağı düzenlenmiş bulunuyordu (4857sK. md. 72, 85, 88, AVTİY: md. 4, EK-I). Dahası, SGK kadınların inşaat işyerlerinden sigortalı olarak bildirilmesi halinde otomatik olarak işyerlerine denetim çıkartıyordu. SGK’nın “İlişiksizlik Belgesi” konulu 2011/13 sayılı Genelgesi, işyerinde çalışma mevzuatına uygun olmayan bildirimlerin SGK’nın denetim ve kontrolle görevli memurlarınca incelenmesini ve bu sonuca göre ilişiksizlik belgesi düzenlenmesini öngörüyordu.

III- AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLERDE GÜNCEL DEĞİŞİKLİKLER

SGK’nın asgari işçilik incelemelerinde kadın sigortalıların hizmetleri ile ilgili değişen uygulamalarına geçmeden önce, ağır ve tehlikeli işlerin mevzuatımızdaki yerine bakmak faydalı olacaktır.

İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin, daha evvel 4857 sayılı İş Kanunu’nda(8) ve çeşitli kanunlarda düzenlenmiş bulunan tüm hususlar, 30.06.2012 tarihinde yayımlanmış 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile toplanarak yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda, tüm maddeleri olduğu gibi İş Kanunu’nun “Ağır ve Tehlikeli İşler” başlıklı 85. maddesi de 30.12.2012 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır ve 6331 sayılı Kanun’da yeniden düzenlenmiştir (6331 sK. md. 37, 38).

Söz konusu yasal değişiklik sonrasında 4857 sayılı Kanun’un 85. maddesine istinaden çıkartılmış bulunan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği yasal dayanaktan yoksun kalmıştır. Hukuki statüsünü kaybeden söz konusu Yönetmelik, 08.02.2013 tarihinde yayımlanan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’nin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik(9) ile 30.12.2012 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.

Günümüzde, ağır ve tehlikeli işler ya da yeni adıyla “çok tehlikeli” ve “tehlikeli” işler, 6331 sayılı Kanunu uyarınca çıkartılan alt mevzuatta yer bulmuştur. İşyerlerinin tehlike sınıflarının tespitine dair uygulamalar İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Tehlike Sınıfları Tebliği’nde(10) ayrıntılandırılmıştır. Tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde çalışanların eğitimlerinin nasıl olacağı ve hangi hususlara dikkat edileceği ise, Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmelik(11) ile belirlenmiş bulunmaktadır.

IV- ASGARİ İŞÇİLİĞE TABİ İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN KADIN SİGORTALILAR

Yürürlükten kaldırılmış bulunan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’nin 4. maddesine baktığımızda kadın sigortalıların inşaat işyerleri dâhil olmak üzere belirlenen ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamayacağının düzenlendiği görülmektedir (ATİY md. 4, 8, EK-I).

Sosyal Güvenlik Kurumu, söz konusu yönetmelik hükümlerine göre, 30.12.2012 tarihine kadar asgari işçiliğe konu ağır ve tehlikeli işyerlerinden bildirilen kadın sigortalıları asgari işçilik hesaplamasında dikkate almamakta idi.

Ancak SGK bu konudaki uygulamasını değiştirmiş bulunmaktadır. Buna göre, Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’nin yürürlükte kaldırılması nedeniyle, 30.12.2012 ve sonrasındaki dönemler için asgari işçilik araştırması ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde, kadın sigortalıların çalıştırılmadıklarına ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığı sürece söz konusu kişiler için yapılmış olan bildirimlerin asgari işçilik araştırma işleminde dikkate alınması gerekmektedir (SGK, 2013-41).

Bunun yanında, kadın sigortalıların özel nitelikteki inşaat işyerlerinden bildirilmesi halinde otomatik olarak denetim başlatılması uygulamasına da son verilmiş bulunmaktadır. İlişiksizlik belgesi verilmesi aşamasında, ihale konusu işlerin ve özel nitelikteki inşaat işlerinin bitirilmiş olduğu, dolayısıyla fiili tespit yapılamayacağı hususları dikkate alınarak kadın sigortalıların çalışmalarının fiili olup olmadığına ilişkin aksine bir ihbar veya şikâyet olmadığı sürece denetim yapılmayacaktır (SGK, 2013-41).

Öte yandan, altını çizmek gerekir ki, kadın sigortalıların çalışmalarının fiili olmadığına dair bir ihbar veya şikâyet bulunması halinde ise söz konusu çalışmalar ile ilgili SGK Müfettişleri veya Sosyal Güvenlik Denetmenlerince denetim yapılacaktır.

Sosyal güvenlik sistemimizde 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalı olabilmek için bir işyerinde fiilen çalışmak zorunludur. Fiilen çalışma karşılığı olmadan kişilerin geçici iş göremezlik ödeneği, emzirme ödeneği gibi çeşitli sosyal güvenlik yardımlarından ya da sağlık hizmetlerinden yararlanmak amacıyla kişilerin sigortalı olarak bildirilmesi literatüre giren ismiyle sahte sigortalılıktır. Bu şekilde gerek asgari işçilik kapsamına giren gerekse de girmeyen herhangi bir işyerinden fiili çalışma karşılığı olmadan aylık prim ve hizmet belgeleri ile sigortalı olarak bildirildiği anlaşılan kişilerin sigortalılık hizmetleri iptal edilecek ve bu hizmetler asgari işçilikte hesabında da dikkate alınmayacaktır.

V- SONUÇ

Asgari işçilik uygulaması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 85. maddesi ile düzenlenmiş olan ve kapsama giren işyerlerinde SGK’ya yeterli işçilik bildiriminde bulunulup bulunulmadığının araştırılmasını içeren bir sosyal sigortalar düzenlemesidir. Yapılan araştırmada yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı yasal yaptırımlarıyla birlikte SGK’ca tahsil edilmektedir.

Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’nin yürürlükten kaldırılması sonrasında kadınların inşaat işyerleri dahil belirlenen ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamayacaklarına dair hüküm mevzuattan çıkartılmış bulunmaktadır. Bu çerçevede, SGK’da, asgari işçilik tutarının hesaplanmasında kadın sigortalıların hizmetlerinin dikkate alınmaması şeklindeki uygulamasını değiştirmiştir. SGK’nın 2013-41 sayılı Genelgesi ile uygulama açıklığa kavuşturulmuş olup, 30.12.2012 tarihi ve sonrasındaki dönemler için asgari işçilik araştırması ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde, kadın sigortalıların çalıştırılmadıklarına ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığı sürece, söz konusu kişiler için yapılmış olan bildirimler asgari işçilik araştırma işleminde dikkate alınacaktır.

Ayrıca, ilişiksizlik belgesi verilmesi aşamasında, ihale konusu işlerin ve özel nitelikteki inşaat işlerinin bitirilmiş olduğu, dolayısıyla fiili tespit yapılamayacağı hususu dikkate alınarak kadın sigortalıların çalışmalarının fiili olup olmadığına ilişkin SGK’ca denetim yapılmayacaktır. Şu kadar ki, kadın sigortalının çalışmasının fiili olmadığı, başka bir deyişle sahte sigortalı olarak bildirildiğine, dair bir ihbar veya şikâyet varsa bu husus SGK tarafından denetime konu edilecektir.

 

*           Sosyal Güvenlik Denetmeni

(1)         5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2)         Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği, 16.06.2004 tarihli ve 25494 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(3)         6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 30.06.2012 tarih ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(4)         SGK’nın, 10.12.2013 tarih ve 2013-41 sayılı Genelgesi.

(5)         SGK’nın, 04.02.2011 tarih ve 2011/13 sayılı “İlişiksizlik Belgesi” konulu Genelgesi.

(6)         SGK’nın, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği, 12.05.2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(7)         SGK’nın denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nda belirtilen Kurum müfettişleri ile sosyal güvenlik denetmenleridir (5502 sK. md. 17, 31). 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, 20.05.2006 tarih ve 26173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(8)         4857 sayılı İş Kanunu, 10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(9)         Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (2013) Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik, 08.02.2013 tarih ve 28553 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(10)       İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği, 26.12.2012 tarih ve 28509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(11)       Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (2013) Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmelik, 13.07.2013 tarih ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 KAYNAK : E-Yaklaşım Şubat 2014

 


Yorumları Görüntüle
Hiç yorum yapılmamış.